Öncelikle çokça şükredelim ki; Allah (cc) bizi ramazana kavuşturdu. Oruç tutmayı bize nasip etti. Ve kâfirlerden bizi farklı kıldı. Bu nedenle ramazan ayı, oruç ayı iklimini ruhun derinliklerinde hissetmek ve kalbin zümrüt tepelerinde dolaşarak geçirmeliyiz.

Bir Müslüman olarak rahmet ve bereket ayı olan Ramazan’ı en verimli şekilde geçirebilmek için kendimize şu hedefleri belirleyelim:

Gözyaşı ile kalbimizi ve evimizi yıkayarak ramazanı misafir etmeliyiz.

Kur’an-ı Kerim’i meali ile birlikte okumak ve hatim indirmek.

Teravih namazını 20 rekat olarak cemaatle kılmak.

İftar saatlerinde ümmeti Muhammet için çok dua etmek.

Oruçlarımızı mutlaka sahura kalkarak tutmak ve sahur vakitlerini dua, namaz ve Allah’ı zikirle çok iyi değerlendirmek.

Öğrencilere, komşularımıza ve akrabalarımıza iftar vermek.

Sadaka, burs, bağış ve yardımlarımızı bu ayda biraz daha artırmak.

Allah’ın isimlerini bolca zikretmek. Kelime-i Tevhidi ve İstiğfarı çokça söylemek.

Gıybet, su-i zan, yalan, dedikodu gibi günahlardan uzak durarak orucumuzu lekelememek.

Ramazan’ımızı bereketlendirmek için fitremizi fazlasıyla vermek.

Çevremize hayırhâh olup bu ayda kalplerin de yumuşamasını fırsat bilerek İslam’a hizmet adına daha fazla şeyler yapmak.

Hayır ve hasenat sahiplerini yeni bir nesle sahip çıkma adına çeşitli hayırlara kanalize etmek.

Kötü huy ve alışkanlıklarımızı bu rahmet ve bereket ayında tamamen terk etmeye çalışmak.

‘Ramazan tebrik ziyaretleri’ adı altında tanıdık tanımadık herkese ziyaretlerde bulunmak.

‘Her gece Kadir Gecesi olabilir’ mülahazası ile Ramazan gecelerini çok dinç olarak ibadet ve dua ile değerlendirmek.

İftarda Yapılacak Duâ
“Allâhumme leke sumtu ve bike âmentu ve aleyke tevekkeltu ve alâ rızkıke eftartu veli savmi ğadin neveytu fağfir limâ kaddemtu vemâ ahhertu.”

Anlamı:
“Allah’ım! Senin için oruç tuttum, sana inandım, sana dayandım, Senin verdiğin rızıkla orucumu açtım. Yarının orucuna da niyet ettim, benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla.”