Ey Kardeşim!

Bütün peygamberler ümmetlerini cehennem ile uyarmış ve korkutmuştur. Suhuflar, Zebur, Tevrat, İncil ve Kur’an-ı Kerim bu gerçekten bahseder. Salih insanlarda peygamberlerin yolundan giderek, insanlara cehennemden korunmaları için tebliğde bulunmuşlardır. Bu uyarıya dikkat et: “ Ama hayır! [Onu bekleyen] tek şey alev saçan bir ateştir, derisini kavuran (bir ateş)! O, [iyiye ve doğruya] sırtını dönenleri ve [hakikatten] uzaklaşanları ve [servet] biriktirip, [onu öteki insanların elinden] alanları kendine çeker.”(70/15-18) Sağlıklı bir yolculuk için, trafik ikaz levhalarına uyduğun gibi dünya ve ahiret hayatının mutluluğu için de vahyin uyarılarını dikkate al.

Ey Kardeşim!

Müslüman sorumlu insandır. Bu sorumluluk dünyevi ve uhrevi olarak kendimizi, ailemizi ve çevremizi, bela ve musibetlerden korumaktır. Şüphesiz musibetlerin başında ise cehennem ateşi gelmektedir. “Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.”(66/6) Çocuklarını soğuktan ve açlıktan korumak için gayret gösterenler, aynı gayreti çocuklarının cehennemden korunmaları içinde göstermeleri gerekir. Sen bu uğraşı verdiğinden emin ol.

Ey Kardeşim!

Cenneti sürekli aklına getiren ve onu hayal eden nefis, cehennemi adeta unutmuştur. Onu gündemine hiç almaz. Ama hicretten önce, Mekke-i Mükerreme de Kur’an-ı Kerim cehennemden çokça bahsetmiştir. “Kendisi için doğru yol belli olduktan sonra, kim Peygamber”e karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka bir yola giderse, onu o yönde bırakırız ve cehenneme sokarız; o ne kötü bir yerdir.”(4/115) Sen cehennemi sıkça hatırlamaya gayret etmelisin. Çünkü ondan korkan ve kaçan cennete gider.

Ey Kardeşim!

Allah adildir. Hak etmeyeni cennetine koymadığı gibi günahsız kimseyi de cehennemine doldurmaz. Ayetler bunu şöyle izah eder: “[Hesap Günü] her insan, yapmış olduğu bütün [kötü] fiiller için rehin olarak tutulacaktır; yalnız dürüstlüğü ve erdemli olmayı başaranlar hariç: onlar [cennet] bahçelerinde [oturarak] soracaklar günahkârlara:“Sizi bu cehennem ateşine sürükleyen nedir?” Berikiler “Biz” diyecekler, “ne namaz kılanlardan idik, ne de yoksulları doyururduk ve kendilerini günaha kaptıran [diğer] günahkârlar ile birlikte günaha dalmıştık ve Hesap Günü”nü yalanlamıştık, [ölüm ile] her şey açık seçik ortaya çıkıncaya kadar.”(74/40-47) Şimdi sen gecikmeden kendine bir bak. Üzerinde cehenneme götüren özellikler bulunmasın.

Ey Kardeşim!

Peygamberler başta olmak üzere bütün Salih insanlar, cehennemin dehşetinden dolayı gözyaşı dökmüşlerdir. Bir Müslüman’a yakışan odur ki cehennemi her gün bir an da olsa tefekkür etmesi ve ondan Allah’a (cc) sığınmasıdır. Onu düşünmek insanı günahtan alıkoyar. Hz. Ömer (ra) “Cehennemi çok anın. Çünkü onun ateşi şiddetli, derinliği uzun ve tokmakları demirdir” buyurmaktadır. Gözyaşı cehennem ateşini söndürür. Ancak, herkese ağlamak nasip olamaz sen gözyaşı dökmeye gayret göster.

Ey Kardeşim!

“Cennet size ayakkabılarınızın bağından daha yakındır. Cehennem de öyledir” buyurur güzel sözlü peygamber (sav). Kişinin yaşam biçimi onun neye yakın olduğunun bir göstergesidir. Sakın her zil çalana kalbinin kapısını açma. Gönül dünyanda şeytana ve nefsine fırsat verme. Çünkü onlar ateş ehlidirler. Bulundukları yeri yakarlar.